Bu Yazımızda Hasret Mesajları, Duygusal Hasret Mesajları, Sevgiliye Hasret Mesajları, Etkileyici Özlem Hasret Mesajları, Uzaktaki Sevgiliye Hasret Mesajları, Dostu Özlemek İle İlgili Mesajlar, Sevgiliye Hasret Mesajları Uzun, Sevgiliye Romantik Özlem Hasret Mesajları Bulabilirsiniz.
Hasret çekilmeyen tek şey hasretin kendisidir galiba. Çünkü hasret; asla yaşanmak istenmeyen duygular arasındadır. Her zaman yaşamak istediğimiz duygular arasında değildir. Her ne kadar aranmasa da, özlenmese de ve yokluğunun farkına bile varılmasa da, hasretin insanı sardığı o anda yaşanan duygu; çıkmaz bir yola girmenin, yolunu kaybetmiş olmanın veya yıllar sonra gittiğin yerde aradığını bulamamanın verdiği bir duygu gibi bir his kaplıyor insanın içini. Hasret Mesajları bu gibi durumlarda kalbimizden dökülen duygularımızı anlatabileceğimiz en etkili yoldur.
Her hasretin ayrı bir duygusal etkisi ve tadı vardır. Dost hasreti, memleket hasreti ,anne baba hasreti, yar hasreti, tatmadığın ve bilmediğin dünyalara duyduğun hasret, çocukluk hasreti.. Geçmişe hasret hatta geleceğe hasret insanlar vardır. Dili de yoktur çoğu zaman şeklide yoktur.
Aşk doluydu her yanım. Sen gittin gideli özlemin ile doldum taştım.
Kavuşma hayali ile yaşamak güzelmiş. Seninle anladım.
Fazla sensizlikten dolayı birkaç gün sonra kendimi kaybeder miyim merak ediyorum.
Yoksun demek o kadar ağır geldi ki bana. Keşke sen hep var olsan yanı başımda.
Gidişin hüzne boğdu beni. Sonra da gözyaşlarımın içerisinde nasıl nefes almama gerektiğini öğrendim.
Seni o kadar çok özledim ki. Bunu sürekli olarak tekrarlamak ve senin duymaman çok ağır geliyor bana.
Sen güneşli havaları çok severdin. Gittin gideli bana her yer yapraklar, yağmurlar..
Seni özlemek bana çok ağır gelmeye başladı. Gelsen de yükümü hafifletsen.
Sabahları günaydın mesajı bekliyorum hala. Akşamları ise emin oluyorum artık benden gittiğinden.
Her gün kelebek ömrü kadar bana. Sabahtan akşama kadar seninle yaşayıp, geceleri son buluyorum.
Geceleri hasretinle uyuyorum artık. Bence aşkın rengi gece siyahı olmalı.
Kulağıma fısıldayan, kalbimi attıran, nefesi ile can veren sevgili, şimdi neredesin?
Hangi şair benim duyduğum özlemi yazmış söyler misin?
Ben ne şarkılar dinledim sen yokken, hepsi özlem ateşine yavaş yavaş kömür attı.
Senden usanmam mümkün değil. Ama şu hasretin yok mu!
Bir isim var unutamadığım, bir çiçek var koparamadığım, bir hayal var kuramadığım, birde sen varsın özleyip de ulaşamadığım.
Sen benim yıldız kayarken tuttuğum dilek değil ezan okunurken ettiğim duamsın
Sen olmadan ne gülmek, ne de mutlu olmak bana haram Bitanem, sen yokken benim her şeyim eksik, seni çok özlüyorum.
Hasret duyduğumuz birileri mutlaka vardır. Yar gibi, ana gibi, baba gibi, vatan gibi. Artık aramızda olmayan bir sevdiğimiz de olabilir hasret duyulan. Çilelerin en büyüğü sevgiliden ayrı kalışın hasretinden doğmuştur genelde. Hele ki yardan ayrılığın verdiği hasret dillerden eksik olmamıştır hiç. Türküler, şarkılar, şiirler, Hasret Mesajları hasreti ince ince işlemiştir yüreğimizde.
Cennet değil mi yar ile sohbet dedikleri, duzah değil mi ateş-i hasret dedikleri.. Bu mısrada yar ile sohbeti cennete, yardan ayrılığın verdiği hasret ateşi ise cehenneme benzetilmiyor mu? Nice özlenen var uzaklarda, nice hasret duyulan. Yar diye, yaren diye, dost diye..
Ne o tatilden mi döndün böyle bronz bronz? Yok, be gülüm, bir hainin hasretinden yanıyorum gece gündüz:)
Çok çekiciyim ama goncam, hasretini çekemem bu kadar çok…
Hasretin bitirdi beni Aşkım. Sen oysa bana bitiyordun güya bir zamanlar…
Hasret çektirme sevgilim… Gel, çek şu hasretini üzerimden, seril varlığıma varlığınca…
Canımda atanım nerdesin? Sensizliğin girdaplarında çekiliyorum sürekli yokluğuna… Çekilmez biri oluyorum gittikçe sen benden uzaklara…
Hasretinden bıktım! Ama hala zorla bana hasret çektiriyorsun! Bu kesinlikle zorlamak başka bir şey değil! Zorla ayrılık olmuyor anlasana!
Hasret kokuyor zamanların tümü. Senin kokunu unutuyorum git gide. En çok da bu acıtıyor canımı. Ben seni hiç unutmak istemiyorum ki…
Yalnızlık ne mavi derinlikleri olan denizlerde nede sıcak çöllerde olmaktır, yalnızlık bu şehirde seni arayıp da bulamamaktır.
Hasretinden oldum yüreğim yanar, bir avuç gökyüzünü etraf karanlık başımda dolanır zalim ayrılık bir seni özledim bir memleketi.
Kış baharı özler bende seni, toprak suya hasret bende sana, acımasız bir dünya her şeyi yalan, sevgisiz bir hayat mecburuz buna.
İçimde yeşeren çiçekler sen yokken soldular. Ne zaman gelirsin de onlara can verirsin?
Sen içinden geçtiğinde, denilir yüreğim… Dağlarım kalbimi acılarımla, hasretin durmaz… Gözden yaş akar, yıkamaz sensizliğimi… Issızlığım ise senden sonra yanıma kalan zarar…
Tutunamadığım yüreğin pürüzsüz mü sandın? Ben kıyamadım yer etmeye acıtarak. Başkalarını hatırlar, beni unutursun elbet. Hasretinde kaldım, yangınında buz tutarak. Yine de canın sağ olsun Sevgili… Sen sağ, ben selamet…
Ne zaman yüzünü göreceğim? Ya da şöyle sorayım ben ne zaman nefes almaya başlayacağım?
Dünya nimetleri diyorlar. Neden çoğul kullanıyorlar anlamıyorum ki? Her insanın dünya nimeti 1 tanedir. O da insanın zaten ” Bitanesi”dir… Bitanem… Çok fakirim şimdi hasretine düşmüşlüğümde…
Hasret çaldı gönül kapımı… Ne bileyim ben açtım işte. Seni aldı benden, geldi oturdu yüreğime hasretin… Seni ben başkalarının olasın diye mi sevdim..?
Hasret ayazları diyorlar. Ah hasretin ayaz yapsa da bir, kurtarsa beni bu sensizliğin harlı ateşinden. Yanıyor şimdi içim dışım! Şair, söyle hadi bu hasretin ayazları ne vakit başlayacak!
Eğilmiyorum karşında. Onurumu sermem ayaklar altına. Sadece hasretin belimi büktü, ondan bu süklüm büklüm duruşum…
Tutkunluğumun derecesini ölçebilene aşk olsun ama aşk hep o hasret çekilenlere oluyor işte!
Sevmelerimin gücüne gidiyor bu kalbi boşluğum…
Hasret üşüten bir kıvamda ilerliyor tüm hücrelerimde. Sen ileri onlar ileri. Çok ileri gittiniz ama!
Hasretine dokunamıyorum ki! Bir tutsam, atacağım içinden onu ve seni…
Gelmediğinin kaçıncı mevsimindeyim bilmiyorum? Gitmediğinin hayalinde mevsim diye bir şey yok…
Yıllar sonrada buluşmak var mı ki? Görüşürüz diye ayrılış var mı? Kendine iyi bak demek var mı bitirirken bir canı? Yok, elbet, en az senin kadar yok!
Yalnızlık gecelerin, ümit bekleyenlerin, hayal çaresizlerin, yağmur sokakların, tebessüm dudakların, sen ise yalnız benimsin bir tanem.
Özledim uzaklarda bensiz hayatı kabullenmiş vefasızı özledim, haykırışımı duymayan, sevgimi belki de hissetmeyen kalpsizi özledim.
Her duyduğumda içimde dal dal sevginin çiçeklerini açtıran sesini özledim, her şeyden önemlisi dostluğun en güzelini yaşatan seni özledim.
Şimdi sensizliğin uçurumlarındayım. Girdaplarındayım yalnızlığımın. Yokluğun kaygı. Özlemlerindeyim. Yüreğimin seninle olduğu her yerdeyim.
Hayatı; hayatın beraberinde getirdiği acıları ve bu acıları tatmış olan ozanların bile dizelerinde özlem kelimesinin yerinde hasret kelimesinin geçme sebebi işte tam olarak da bu dur. Hasret Mesajları; elin kolun bağlı olması ve çaresizlik olması hissini uyandıran hasreti paylaşmanın ve hasret duyulan kişiye ulaştırmanın en güzel yoludur.
Hatırlayacak, sevecek, isteyecek, arayacak ve insanlığımızı hatırlatacak kadar o kadar çok duyguya sahibiz ki. Hasret; bu duyguların arasında en üst sıralardan olan bir duygudur. Yüreğin en sadık bekçisidir hasret.
Ayrılığın depremi gönlümüzü sarınca ilk adımda duyulan fakat bir türlü dile getirilemeyen bir duygudur hasret. İçinde ince bir hüzün bulunur. Yavaş yavaş ısınır ve kaynamaya başlar. Memleketimize olan hasretimiz, ailemize olan hasretimiz, sevdiğimize olan hasretimiz yakar da durur. Çoğu zaman paylaşmak isteriz, paylaşınca azalacağını düşünürüz. Bir şeyler söylemek bir şeyler yazmak isteriz.
Hasretin yüreğimi çok yordu. Daha ne kadar çekecek bu yürek bu yorgunluğu hiç bilmiyorum. Bir gelsen, nasıl da dinleneceğim. Nasıl da ölmeyeceğim…
Hasretli dünlerden hasretli yarınlara yolculuktayım. Yüreğimde sevdan, yanımda hep yabancılar. İçime dokunuyor sen olmayanların beni sevmeleri… İçime dokunuyor ben olmayanların seni sevmeleri… İçime dokunuyor…
Dudaklarımdaki ısırığım, gözlerimin hüznü, yüreğimin serabı… Hasretliğinde bilmem kaçıncı yüzyılı yaşıyorum. Yaşadığım bir tek hasret zaten, gerisi yok…
Seninle birlikte kaybettiğim kendimi de çok özledim sevgilim. Nerde şimdi benim o uçarcasına yürüdüğüm yollar? Ucunda gece yok hiçbir adresin. Her yatağı taş ediyor seni düşünmek ve uykuyu haram kılıyor hasretin…
Bu gece gözIerinde ayın dogmasını bekIe , yıIdızIara dokunmaya çaIış dokunamagın için üzüIme onIarı segretmekIe yetin benim seni özIemekIe yetindiğim gibi.
Hasretine merhem yok şu cihanda. Tuz buz ediyor her aşıkın şiirinde sevdan sevdamı. Vah diyor tüh diyor içimdeki serseri ve seviyor alabildiğine hiç alamayarak sevdiğini.
Gençliğim Yoluna feda Olsun, Gözyaşlarım Sadece Senin Olsun, Bu kalp Sadece Senin Adınla Atsın, Hasretinle Bu Bedenim yansın, Seni Seviyorum Sen Benim Hayatımsın..
Hasret duygusu da aynı hüzün gibidir, can yakar. İçinizin en derinlerinde sanki çok uzaklarda ama bir o kadar da yakın bir yerlerde sızı veya acı gibi bir şey duyarsınız. Kimi zaman sevilen bir duygudur. Yaşamak istediğin bir duygu olmasa da bazen bir yanın sever bu duyguyu.
Hüznü hasretten ayıran tek şey; hüznün bazen özleniyor olmasıdır. Her insan arada bir de olsa hüzünlenmek ister. Hasret Mesajları bu duyguyu daha çok pekiştirir. Can yakar hasret.
Hasretine düştüm. Peşin sıra ardından yollara düştüm. Dillere düştüm sırf senin yüzünden. Ve sen bir gün olsun tutup da kaldırmadın beni yüreğimden…
Serseriyim caddelerde. Dileniyorum yalnızca seni…
Şimdi çalacağım bir şarkı. Kibritçi kızın kibrit çöpleri gibi, ısınacağım anılarımıza dalarak. Ne kadar yanacaksam, o kadar donacağım…
Seni özledim. Sensizliğe mahkûmluğunda, görüş günüm de yok Sevgilim…
Yüreğim umulmayan yaralarla baş edemezken, bir tatlı sevda gülüşü özledi gözlerim ve sen hangi alemde hangi düşlerde isen gel çünkü seni ve gülüşünü çok özledim.
Sana öyle acıktım ki, artık hasretin yetmiyor sevgini doyurmaya…
Bir şarkı çalıyor sevgilim. Seversin sen bu tarz şarkıları. Biliyor mu o da bunu bilebilmeyi..?
Hasret çektim çektim çektim. İçime hiç sinmedi…
Sevda demek, sen demek değil, ben demek değil, biz demekti. Şimdi sen demek hasret, ben demek hüzün, biz demek, diye bir şey yok zaten…
Kalbim yaşıyormuş ve beynim. Yani hayattaymışım ben. Vergilerim ve faturalarım varmış. Farkında değiller sensizliğimin.
Bir gülün peşinde ömür geçirenler çiğneyerek öldürdükleri kır çiçeklerinin farkına bile varamaz.
Uzak şehirlerin hasreti çöktü yüreğime. Sahi, sen hiç özlemedin mi?
Aklımdasın sabah akşam. Uyuyamıyorum başka düşüncelere dalamıyorum sensiz. Ne olur bana bir yol göster bir çıkar yol bu çaresizliğime. Sensizliğime sana olan hasretime.
Ne olurdu saadetlerin en büyüğü İşte ellerimde al, diyebilseydim Anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi Bir gün olduğun gibi kal diyebilseydim.
Dün gene özledim diye ağladı gökyüzü.
Hasret.. Gurbetteyseniz yada sevdiğiniz kişi veya kişilerden ayrıysanız daha bir yoğun hissettirir kendini. Daha da bir yakar içinizi. O yüzdendir belki özlemi hasretten ayıran özellik. Daha yoğun bir anlam ve anlaşılmaz duygular yükler insana. Kelimelere bile dökemezsiniz çoğu zaman, sadece acıtır. Kavuşmanın zorluğu ve imkansızlığıdır hasreti hasret yapan.
Özlemek hasret kalmanın vermiş olduğu yoksunluğu vermez çoğu zaman. Biçarelik duygusunu size vermez mesela. Sevdiğiniz bir insana yazdığının bir mektupta veya mesajda ‘’hasretle öpüyorum’’ cümlesinin verdiği duygu hangi cümlede verilebilir ki? Hasret Mesajları içinizde bulunan en yoğun duyguları az da olsa kelimelerinize dökmenize yardımcı olacaktır.
Ruhum sensiz koca bir boşlukta gibi; gel de bitsin bu eziyet.
Aramıza binlerce yollar, okyanuslar koydun; beni burada yalnız bırakıp nereye kayboldun?
Özlemin üzerime ağır, yokluğun cehennem…
Seni bir gün değil, ömür boyu beklemeye hazır bu kalbim…
Ben seni bir ömür koşulsuz beklerim, sen yeter ki, “bir ihtimal belki gelirim” de yeter…
Özlemini anlatmaya ne zamanım yeter ne de mürekkebim. Aşkın beni divane eyledi, özlemin deli.
Sensiz öyle bir yerdeyim ki Ne durabiliyorum, ne gidebiliyorum, Ne susabiliyorum, ne konuşabiliyorum, Ne ölebiliyorum, ne de yaşayabiliyorum…
Şu dünyada tek bir dilek hakkım olsaydı, onu da sana kavuşmak için kullanırdım. Deli divane gönlümü sana verip, ömrümü sana adardım…
Öyle özledim ki ya sevgili, bir kucak açsan devleşir aşkım, kocaman dağların içinden Ferhat olur çıkarım…
Seni tüm ömrüm boyunca sevdim ve hep bekledim. Hasretin içimi yaktı ama ben yine bekledim. Ruhum kavruldu yokluğunda ama ben yine bekledim. Şimdi gelsen ve çalsan kapımı ve bitse tüm ızdırap O güzel gözlerinle baksan ve dursa dünya.
Gözlerinin ta içine bakıp da, “Nerde kaldın, özleminden öldüm öldüm dirildim” deyip sımsıkı sarılacağım günlerin hayali var yanı başımda. Beni hayata bundan daha çok ne bağlayabilir ki?
Yoruldum artık gurbet ellerde memleket özlemi yüreğimde.
Aklım başka yerde sanki bedenim bambaşka bir diyarda… Sensiz kocaman bir yolculuğun içinde hiçliğe seyahatte gibi ruhum. Gelsen ve bitse tüm dertlerim Bir olsa beynim, bedenim, ruhum…
Ne olurdu saadetlerin en büyüğü işte ellerimde al, diyebilseydim anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi bir gün olduğun gibi kal diyebilseydim.
Sen yoksun ya. Yanağıma damlayan her yağmur tanesi benim gözyaşlarım üzerime çöken her hüzün senin hasretin odama çöken soğukluk senin hasretin.
Seni görmediğim günler karanlıktayım, katran gecelerdeyim cehennem misali bir yerdeyim. Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse İşte öyleyim.
Seni seviyorum demeyi özledim, kahırlanıp içimi dökmeyi, küsüp küsüp barışmamızı özledim seni kıskandığım günleri, hayallerimin sultanını özledim.
Biraz buruk bir duygu yüklenirse yüreğine gözlerin zaman zaman takılırsa uzaklara kulakların ansızın çınlarsa bil ki bir yerlerde delice özleniyorsun.
Usandım yeşermemiş umutsuz bahçeyi beklemekten, usandım, tarla kuşunun sesinden usandım bu yürekten kendimden usandım durup durup seni özlemekten.
Unutamam ki, beni hiç tanımamışsın, severken unutmak olmaz anlamamışsın, bunca yıl yalanmış aşkı bulamamışsın, yanı başımdaydın oysa çok uzakmışsın.
Bu gece gözlerinde ayın doğmasını bekle, yıldızlara dokunmaya çalış dokunamadığın için üzülme onları seyretmekle yetin benim seni özlemekle yetindiğim gibi.
Gözlerin sular kadar berrak gülüşün bir çocuğunki kadar sıcak bana benden ayrı geçirdiğin her anı anlat. Seni çok özledim.
Sen seni özleyenlerin özleminden habersiz özlenmektesin sen var ya sen özlenenlerin içinde en çok özlenensin.
Pinterest Sayfa Linkimiz: https://tr.pinterest.com/pin/591308626054732288/
1387
Harika159
Beğendim135
Komik2
Eh İşte1
Kötü1
Çok Kötü